Sürecin Kullanılması ve Karşı Aktarımı Açığa Çıkarma

Sürecin Kullanılması ve Karşı Aktarımı Açığa Çıkarma

  • 4.70

Sürecin Kullanılması ve Karşı Aktarımı Açığa Çıkarma

Hanna Levenson, Ph.D.

Daha klasik psikanalitik görüşün tersine SSDP’de terapistin davranışının, öncelikle hasta ve terapist arasındaki afonksiyonel ilişkiyi koruma üzerine olduğu düşünülmektedir. Terapist sadece hasta tarafından bilinçdışı bir süreçle afonksiyonel bir etkileşime girmeye davet edilmez; terapistin de farkında olmadan maladaptif senaryoya katılması hastanın kendi kendini engelleyen davranışlarını daha fazla körükler.

Bu interaktif yoldan çıkmanın yolu nedir? Kişinin katılımını fark etmek, onun davranışını değiştirmek ve süreç hakkında yorum yapmak üç tane çareye ulaşılmasını sağlar. Bu bölüm, hastanın DMO’suna katıldığının farkında olduktan sonra terapistin etkileşimi yeni bir deneyim ve yeni bir anlayışa taşıyacak üst iletişim seviyesine nasıl taşıyacağını araştırmaktadır. 9. Bölüm’de de terapistin terapötik bağlam içerisinde transaksiyonel döngüye katılımının nasıl farkında olabileceği tartışılacaktır. Uygulamacılar sıklıkla klinik süreçte hastanın katılımını nasıl saptayacaklarını ve terapötik mesafeyi nasıl sağlayabileceklerini anlama konusunda beceriklidirler. Kendi duygusal, bilişsel ve davranışsal yanıtlarını kullanarak terapötik çalışmayı bir aşama ileriye taşıma becerileri ve eğilimleriyse genellikle daha az gelişmiştir. Terapistin ve hastanın davranışının interaktif operasyonu SSDP’de en önemli nokta olduğundan, SSDP terapistleri, ne zaman, nerede ve nasıl kendi iç süreçlerini algılamaları gerektiğine ve bu algıları hastalarıyla ne zaman ne şekilde ve nerede paylaşmaları gerektiğine dair rahat olmalıdırlar. Dr. Ellison’ın Bayan Ludlow’a dair ikilemleri, SSDP’deki terapistin ‘kendini açma’ sürecini uygun kullanma konusundaki farkındalıklarında çıkmazlarının zengin bir klinik örneğini ortaya koymaktadır.

Nevrotik hastalarla klasik psikanalitik çalışmada terapistin “kendini açmaları”, ortada duran kitapları, giysileri ve dekor tercihleriyle sınırlıdır, hasta bunlara bakarak bir şeyler çıkarabilir. Ancak Sally Wilkinson ve Glen Gabbard (1993) daha rahatsız hastalarla çalışıldığında değişik bir kendini açma standardı olması gerektiğini vurgulamıştır:

Terapistin hastayla terapötik bir birliktelik yakalayıp geliştirebilmesine izin vermek açısından terapistin şimdi-ve-buradaki hislerine dair dürüst olması önemli olabilir. Hastanın, kişilerarası veya psişik açıdan terapiste dair bilgileri sınırlı bir şekilde bilmesini destekliyoruz. Karşı aktarımı böyle açığa çıkarma şekline duyulan ihtiyacı, dar anlamda, terapistin seanstaki ‘şimdi-ve-burada’ anına hastanın etkisini deneyimlemesine odaklanan klinik dürüstlük olarak tanımlayabiliriz. (s.282)

Amaçlı kendini açma ile dikkatsizlikten kaynaklanan kendini açma arasında bir ayrım yapmak yararlıdır. İlki genellikle terapistin hastayla ilgili hislerine dair bilinçli bir seçimdir; diğeriyse terapistin hastaya direk olarak değilse de sözel veya sözel olmayan davranışlarla -mimikler, yüz ifadeleri, ses kalitesi, kullanılan veya kullanılmayan belli kelimeler- verdiği ipuçlarıdır. Bunların tamamı düşünüldüğünde “kendini açma bir seçenek değildir, kaçınılmazdır” (Aron, 1991, s.40)

Bayan Ludlow vakasına dönecek olursak, ikinci seanstan sonra Dr. Ellison’ın hastasının uzun-süredir var olan afonksiyonel kişilerarası tarzının SSDP’ye çok iyi uyacağını düşünebileceği açıktı. 18-seanslık terapinin ilk yarısı boyunca Dr. Ellison Bayan Ludlow’un kişilerarası tarzı hakkında çok daha fazla bilgiye ulaştı-dinamik odak daha anlaşılır ve daha net oldu.

Devamı için tıklayınız