Ebeveyn-Bebek İletişimleri ve Duygusal Gelişimin Nörobiyolojisi

Ebeveyn-Bebek İletişimleri ve Duygusal Gelişimin Nörobiyolojisi

  • 4.70

Ebeveyn-Bebek İletişimleri ve Duygusal Gelişimin Nörobiyolojisi 

Allan N. SCHORE

“Beyin Yılları” olarak değerlendirdiğimiz on yıllık dönem bitmiş olsa da, şu anda içinde bulunduğumuz dönemin çarpıcı ve yeni beyin teknolojilerinin insan psikolojisinin belli temel sorunlarına odaklanmaya devam ettiği önemli bir dönem olduğunun farkındayız. Beyin görüntüleme çalışmaları olgunlaşmış beynin hem kişinin çevresinde hem de bedeninde meydana gelen değişimleri tespit ederek, kişinin farklı ortamlara uyum sağlaması için içsel değişiklikler yapmasını sağlama işlevini nasıl yerine getirdiğine dair daha kapsamlı bilgiler edinmemizi sağlıyor. Bu çalışma beynin fiziksel yapısının detaylarını ortaya koymakla kalmayıp, beynin yapısal örgütlenmesinde meydana gelen değişimlerin çeşitli normal ve anormal işlevsel durumlarla nasıl bağlantılı olduğu konusuna da doğrudan eğilebilir ve bu şekilde biyolojik ve psikolojik beyin-zihin-beden modellerini birbirine bağlayabilir.

Günümüzde yürütülmekte olan araştırmaların çok büyük bölümünün gelişmekte olan beyin yerine yetişkin beyin üzerinde durduğu ve bunların çoğunun da normal değil, anormal beyin işlevlerine odaklandığı bilinen bir gerçektir. Ancak artık nörobilim alanında beynin erken dönemdeki gelişmesine büyük ilgi gösterilmeye başlanmıştır. Dolayısıyla artık nörobiyoloji “yetişkin beynin patolojisinin erken dönemdeki kökenlerini” (Altman, 1997, s. 143) incelemekte ve “erken dönemde yaşanan öğrenme deneyimlerinin eksikliği nedeniyle beyin örgütlenmesinde meydana gelen değişim(ler)i” tanımlamaktadır (Castro-Caldas,Petersson, Reis, Stone-Elander & Ingvar, 1998, s. 1060). Gelişimsel nörobilimin yaygınlaştığı bu dönemde ayrıca disiplinler arası bebek araştırmaları da patlama yapmıştır; artık gelişimsel araştırmalar sadece bilişsel, dil ve duyusal motor fonksiyonları değil, sosyal ve duygusal süreçlerin erken dönemdeki gelişimini de incelemeye başlamışlardır.

Devamı için tıklayınız